Erkek Sağlığı Farkındalık Ayı Kapsamında Prof. Dr. Ali Rıza Kural ve Prof. Dr. Ercan Karaarslan ile Prostat Kanserini Konuştuk

Erkeklerde en sık görülen ikinci kanser olan prostat kanseri vakaları giderek yükseliyor. Özellikle 50 yaşından sonra görülme sıklığı artan ve her 8 erkekten 1’inde teşhis edilen prostat kanseri, erkeklerde kansere bağlı ölümlerde ikinci sırada yer alıyor ve prostat kanseriyle mücadelede erken teşhis, hayati bir rol oynuyor. Erkek Sağlığı Farkındalık Ayı vesilesiyle, kendi alanlarında ülkemizin en önemli hekimlerinden olan Prof. Dr. Ali Rıza Kural ve Prof. Dr. Ercan Karaarslan ile prostat kanseri hakkında konuştuk. 

Ali Rıza Kural Ercan Karaarslan

Prof. Dr. Ali Rıza Kural  -  Prof. Dr. Ercan Karaarslan

Ülkemizin önde gelen üroloji profesörlerinden Dr. Ali Rıza Kural, 2005 yılında Türkiye’nin ilk robotik ürolojik cerrahi programını kurdu. 2017 yılında Dünya Endoüroloji Derneği Başkanı seçilen, 2019’da ise İngiltere’nin sağlık politikalarında belirleyici bir rolü bulunan Royal College of Physicians and Surgeons (RCPSG) kuruluşunun onursal üyelik nişanı sunduğu ilk Türk cerrah olan Prof. Dr. Kural, 2010 yılından beri Acıbadem Maslak Hastanesi’nde Robotik Cerrahi ve Üroloji Bölüm Başkanı olarak görev yapıyor. Erkek Sağlığı Farkındalık Ayı vesilesiyle bir araya geldiğimiz Prof. Dr. Ali Rıza Kural, prostat kanserine dair sorularımızı yanıtlayarak risk faktörlerinden modern tedavi yöntemlerine kadar birçok konuda bilgi verdi.


Prostat kanserinde en önemli risk faktörlerinden biri genetik yatkınlıktır. Baba veya baba tarafındaki erkek akrabalarda prostat kanseri varsa daha genç yaşlarda serum PSA ve ürolojik muayene yapılması gerekiyor. Ayrıca obezite ve kolesterolü yükselten gıdalarla beslenme de riski artıran faktörler arasında bulunuyor. Diğer taraftan siyah ırkta prostat kanserinin daha sık görüldüğü biliniyor. Bununla birlikte Ortadoğu ve Uzak Doğu ülkelerinde prostat kanseri vakaları, Batı Avrupa ülkeleri ve ABD’ye kıyasla daha düşük bir oranda bulunuyor.

Prostat kanseri erken dönemde belirti vermeyen bir hastalıktır. Ancak ileri evrede tümör kitlesinin idrar akışını engellemesine bağlı olarak idrar yapma güçlüğü, ayrıca idrarda ve menide kanama görülebilir. Kemik metastazları olan hastalarda ise kemik ağrıları olabilir.

Ailede prostat kanseri hikayesi varsa 40-45 yaşlarında, yoksa 50 yaşından itibaren rutin tetkiklere başlanmasını öneriyoruz. 

Prostat kanseri erken tanı konulduğunda tedavi edilebilen bir hastalık olduğu için erken teşhis hayati bir önem taşıyor. Prostat kanseri tanısında PSA yani Prostat Spesifik Antijen denilen kan analizi yöntemi kullanılıyor. PSA’nın düzenli olarak her yıl ölçülmesi gerekiyor. PSA değerinin yaşa bağlı olarak yüksek bulunması veya yıllar içindeki artış hızı, prostat kanseri riskine işaret ediyor. Ayrıca Parmakla Rektal Muayenede sertlik bulunması da PSA değerinden bağımsız olarak prostat kanseri şüphesi olarak yorumlanıyor.

Multiparametrik prostat MRI, prostatın yüksek çözünürlüklü bir fotoğrafı gibidir. Kanser şüphesi olan bölgeyi gösterebildiği gibi hedefe yönelik biyopside (MR-TRUS füzyon biyopsi) hedeflenen yere ulaşabilmek için de kullanılıyor. Böylece gereksiz tekrar biyopsilerinin de önüne geçilebiliyor. Bu işlemin kesin teşhis konusundaki güvenilirliği ise yüzde 70-80 aralığında bulunuyor.

Ailesinde prostat kanseri hikayesi olan bireyler, yüksek risk grubunda oldukları göz önünde tutularak değerlendirilmelidir. Muayene bulguları ve PSA değerleri gerektiriyorsa multiparametrik prostat MRI çekilmelidir. Ayrıca, az önce de ifade ettiğim gibi yıl içerisinde PSA değerleri kayda değer ölçüde artmışsa aynı şekilde multiparametrik prostat MRI çekilmesi gerekiyor.

Evet, özellikle akut prostatit dönemlerinde çekilen multiparametrik prostat MRI sonucu, kansere benzer görüntüler ortaya koyabilir. Bu nedenle şüphe oluşması halinde en az 8-10 haftalık bir süre sonrasında mpMRI çekimi yapılmasını öneriyoruz. Kronik prostatit olgularında da benzer bir durum görülüyor. Ancak deneyimli bir radyolog, farklı fazlarda alınan görüntülerle şüpheli vakaları ayırt edebilir.

Bu konuda hastanın tedavi gördüğü klinik önemli. Gleason skoru 3+4=7 ve üzerinde olan, aynı zamanda biyopsi örneklerinin birden fazlasında tümör saptanan vakalarda kanserli hücreler sadece prostat organıyla sınırlıysa hasta tedavi edilmelidir. Ancak ileri yaşta olan ve genel sağlık durumu iyi olmayan hastalarda bu tür bir tedavi gerekmeyebilir. Genç yaştaki hastaların, da Vinci cerrahi robotu ile ameliyat olması daha fazla tercih edilirken ileri yaştaki hastalarda radyoterapi yani ışın tedavisi daha çok tercih ediliyor. Klinik Önemsiz Prostat Kanserinde, yani biyopsi örneklerinde 3+3=6 gibi çok küçük Gleason skoru saptanan hastaları ise hiçbir tedavi gerekmeden “Aktif İzlem” dediğimiz yöntemle, aralıklı PSA ölçümleri ve MR çekimleri yaparak takip ediyoruz. İleri evrede olan ve kanserin farklı bölgelere yayıldığı hastalarda da hormon ve/veya kemoterapi tedavisi uygulanmalı.

Prostat biyopsisi transrektal, yani anal bölgeden veya perineal yolla yapılıyor. Günümüzde hedeften doğru biyopsi alabilmek amacıyla “MR-TRUS Füzyon Biyopsisi” uygulanıyor. Elimizdeki MRI görüntülerini işlem esnasında transrektal ultrasonografi görüntüleriyle üst üste getirerek, bir tür navigasyon yöntemiyle biyopsi iğnesini hedefe yöneltiyoruz. Böylece milimetrik sapma oranlarıyla şüpheli bölgeden biyopsi örneğini alabiliyoruz.

Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Acıbadem Maslak Hastanesi Radyoloji Klinik Direktörü Prof. Dr. Ercan Karaarslan, prostat kanseri teşhisine yönelik görüntüleme süreçleri ve teknolojileri hakkındaki sorularımızı yanıtladı. Ülkemizin önde gelen radyoloji uzmanlarından Prof. Dr. Karaarslan, özellikle yapay zekânın önümüzdeki dönemde teşhis süreçlerinde radyologlara çok daha fazla destek sağlayacağını ifade etti.

Daha yüksek performanslı olduğu için 3 Tesla MR incelemeler tercih edilmekle birlikte uygun koşullar sağlandığında 1.5 Tesla MR cihazları ile de çekim yapılması mümkün oluyor. Ancak uzaysal rezolüsyonu daha yüksek ve difüzyon performansı daha iyi olduğu için genelde ilk tercihimizi 3 Tesla MR cihazından yana kullanıyoruz. Yine de iyi bir donanıma sahip ve deneyimli bir uzman tarafında kullanılan 1,5 Tesla MR cihazları ile de standartlara uygun inceleme yapılabiliyor.

Evet, MR çekiminden önce hastalarımızdan aç ve mümkünse sabah tuvalete çıkıp gelmelerini istiyoruz. Çünkü gaz ve gıda artıkları görüntü kalitesinde bozulmalara neden olduğu için rektumun boş olması gerekiyor. Bu yüzden işlem öncesi tuvalete çıkamamış hastalarımıza lavman uygulaması yapılıyor.

Bir hastanın MR incelemesinde tümör kuşkusu yüksek olasılıktaysa, yani skor 4 ya da skor 5 lezyon saptanmışsa, sonrasında da deneyimli bir hekim tarafından doğru yerden ve doğru teknikle biyopsi yapıldığında patolojik incelemenin sonucunda tümör saptanmamışsa bile tümör kuşkusu devam ediyor ise MR incelemesinin en geç 6-12 ay içinde tekrarlanması gereklidir. 

PSMA Galyum PET, genellikle prostat kanseri tanısı almış, tümörün prostat dışına yayılma olasılığı yüksek hastalarda kanserin vücutta yayılımını saptayabilmek ve doğru tedavi kararı verebilmek için başvurulan bir yöntemdir. Çoğunlukla ameliyat öncesinde yapılıyor. Aynı zamanda prostat kanseri kuşkusu yüksek hastalarda, prostat içindeki tümör odağının diğer yöntemlerle net bir şekilde saptanamadığı bazı olgularda, biyopsi tekrarı öncesinde de kullanıldığını görüyoruz. Ancak bu konuda yöntemin yararının sınırlı olduğunu söyleyebiliriz. 

Halihazırda süreçlerimizde bize destek olan yapay zekânın etki alanı kesinlikle daha da artacak. Örneğin, şu anda kullanılan prostat yapay zekâ modülü, standart bir incelemede prostatın hacminin otomatik hesaplanması ve kritik lezyonun saptanmasında radyoloji hekimlerine rapor standartlarını yükseltme ve raporlama süresini kısaltma konusunda önemli bir katkı sağlıyor. Diğer taraftan, makine öğrenmesine dayanan algoritmalar ile bu modülün lezyon saptama ve karakterizasyon yetenekleri hiç kuşkusuz, gelecek yıllarda hızla artacak. Dolayısıyla yapay zekâ destekli yöntemler görüntülemede daha da yaygınlık kazanacak. Biz de Eylül 2021’den bu yana kliniğimizde radyoloji hekimlerine sağladığı katkıları nedeniyle raporlamada prostat yapay zekâ modülünü kullanıyoruz.